The Logo Company İncelemesi – Bir Web Tasarımcının Dürüst Görüşleri 2024

1

Tamamen Özelleştirilmiş Logolar

The Logo Company İlginç bir hizmet sunuyor: Logo tasarımı ile ilgili kısa bilgileri veriyorsunuz ve üç gün içinde beş farklı tasarımcıdan beş farklı tasarım alıyorsunuz. Ardından aralarından en beğendiğinizi seçiyorsunuz. Son tasarımdan memnun olana kadar istediğiniz kadar değişiklik talep edebiliyorsunuz.

The Logo Company uzun süredir piyasada ve site yalnızca İngilizce olarak kullanılabiliyor. Ancak logonuzu tasarımcılarda yazı tipleri bulunan tüm dillerde tasarlayabiliyorsunuz. Logonuzdan memnun kalırsanız ayrıca baskı ve site tasarımı hizmetlerinden de yararlanabiliyorsunuz.

En ucuz logo tasarım hizmetleri arasında bulunmamakla birlikte, Türkçe bir logoyu Türkiye’de tasarlatmaktan daha hesaplı bir seçenek. Farklı tasarımcılardan farklı tarzlarda tasarlanmış logolar arasından seçim yapabilmek de cabası.

Tüm fiyatlar tek seferlik ödemeler için geçerli. Ödemenizi yapıp logoyu alıyorsunuz. Garantili.

Tüm incelemelerimde olabildiğince tarafsız olmaya çalışıyorum. Ancak tasarım hizmetlerini diğerleri ile kıyaslamaktan da kendimi alıkoyamıyorum. Değerlendirmeler genellikle bunu yansıtıyor. The Logo Company ise Website Planet için incelediğim diğer hiçbir hizmete benzemediği için onu sadece kendi vaatlerini yerine getirmesine göre değerlendirebiliyorum.

Şirket vaatlerini yerine getirebiliyor mu? Sundukları tatmin edici mi? Wix Logo Maker gibi bir sistemle kendi logonuzu tasarlamak veya Fiverr gibi bir platformdan daha uygun fiyatlara çalışacak tasarımcılar bulmak daha iyi olabilir mi? Yanıtları aramaya başlayalım.

Aslında Bir Tasarım Ajansı Gibi

The Logo Company ile çalıştığınızda, tasarımcıları sizin için seçiyorlar. Kendiniz seçemiyorsunuz.

Normalde bu sorun olabilirdi. Ancak The Logo Company, DesignCrowd veya 99designs gibi topluluk tabanlı tasarım hizmetlerinden biri değil. Birçok tasarımcıyla çalışılan klasik ajans tarzında iş yapıyorlar. Siz projeniz için The Logo Company ile çalışıyorsunuz, o iş üzerinde çalışacak tasarımcıları da onlar seçiyorlar. Tıpkı tarihin başlangıcı sayabileceğimiz beş yıl önceki gibi. Hala çoğu kişi böyle yapıyor.

The Logo Company, logoya ek olarak ofis gereçleri ve kartvizit gibi ürünler için baskı hizmeti de sunuyor.

Logoların tarzı, tamamen başta verdiğiniz bilgilere göre belirleniyor. Baştaki logoların tarzı oldukça farklıydı, ancak hepsi benim taleplerime uygundu.

Pek fazla yeniden çizim talebinde bulunmadığım ve sadece başta sunulan tasarımlardan biri üzerinde değişiklik yapılmasını istediğim için bitmiş logom bir hafta içinde hazırdı. Logo dosyaları JPG, PNG, PSD (Photoshop), TIFF (baskıcılar için popüler bir format) ve EPS (sonsuz ölçeklenebilir format) olarak geliyor. Diğer formatları da talep edebiliyorsunuz. Ben son tasarımı ayrıca SVG formatında almayı istedim.

Bildiğim kadarıyla tasarımcılarla direkt olarak görüşemiyorsunuz. Destek ekibi ile proje yönetimi için kullanılan bir yazılım olan Basecamp üzerinden görüşüyorsunuz. Ardından onlar sizin için tasarımcılar ile görüşüyorlar. Geleneksel bir ajansla hiç çalışmadıysanız, bu türden çalışmalarda iletişimin bu şekilde ayrıldığını bilmelisiniz, özellikle de tasarımcılar aynı anda birden fazla proje üzerinde çalışıyorlarsa.

Tasarımcıların geçmişi veya portfolyolarını görememekle birlikte, The Logo Company’nin internet sitesinde geçmiş işlerden örneklere bakabilirsiniz. Para ödeyip projenizi başlatana kadar görebileceğiniz en iyi referans onlar.

Beş Tasarımcı ve Beş Seçenceğiniz Oluyor

Daha önce bahsettiğim gibi The Logo Company tasarımcıları sizin için seçiyor ve görünüşe göre aralarından seçim yaptıkları bolca tasarımcıyla çalışıyorlar. Siz taleplerinizi ilettikten sonra logonuz için ilk tasarımcıları hazırlayacak beş farklı tasarımcı buluyorlar. Bu sayede tek seferde beş farklı yaklaşım görüyorsunuz. Bence oldukça iyi bir sayı.

Tabii ki 99designs gibi tasarım yarışması ile çalışan hizmetlerde çok daha fazla seçenek görebiliyorsunuz, ancak burada tasarımlar üzerinde birkaç gün çalışacak beş profesyonelin işleri karşınıza geliyor. Yarışmalarda genellikle birçok amatörle ve olabildiğince fazla sayıda standart logoyu hızlıca göndermeye çalışan kişiler görürsünüz. Bu durumda da genellikle dikkate değer dört ila on logo alıyorsunuz.

Bence her tasarımcının ödeme aldığı bu işletme modeli çok daha iyi. Birçok nedenden dolayı sektör için çok daha iyi. Ancak bence, tasarımcıların eve ekmek götürebilmesini sağlaması ve bize iyi tasarımın gerçek değerini gösteriyor olması önemli.

Sınırsız Yeniden Tasarım

Tasarımcılar, siz tatmin olana kadar ilk tasarımları yeniliyorlar ve dilediğiniz kadar revizyon yapıyorlar. Bu önemli bir vaat. Ben denemedim, anca The Logo Company’nin bu sözünü tutacağına inanıyorum. Muhtemelen sigorta modeli kullanıyorlardır: Çoğu müşterinin kolayca tatmin olacağını düşünerek kalan zamanı daha talepkar müşterilere ayırıyorlardır.

Bu arada benim gördüğüm kadarıyla genellikle çok net teslim süreleri vermiyorlar. Ne kadar çok değişiklik isterseniz, logonuzu tasarlamak o kadar uzun sürüyor.

Kalıcı Dosya Saklama

Çoğu iyi tasarım hizmeti çalışmalarını yedekler, The Logo Company de buna dahil. Kediniz bilgisayarınıza kahve döktükten hemen sonra eviniz fırtınada yıkılırsa ve ardından bir zombi istilası başlarsa endişelenmeyin! Logo dosyalarınız Basecamp sunucularında saklanıyor olacak.

İlk Dönüş Süresi Üç Gün

Şirket baştaki logo tasarımlarının üç günde teslim edileceğini garanti ediyor. Oldukça makul bir süre. Beş tasarımcı ayarlamaları, onlara çalışmaları için zaman vermeleri ve sonuçları size göndermeleri gerekiyor. Profesyonel çalışmalar için üç gün genellikle en düşük dönüş süresidir.

The Logo Company ile Deneyimim

Evet konumuz şuydu: Tüm bu şirketleri sadece incelemiş olmak için değil, aynı zamanda Website Planet’in yeni logosunu tasarlamak için inceliyorum. Evet, tüm şirket ve internet sitesinin logosunu arıyorum. Bu bilgiyi verdikten sonra devam edelim.

İlk olarak ödeme yaptım ve ardından yukarıdaki ekran görüntüsünde gördüğünüz sipariş formunu doldurdum. Ekran görüntüsünde gördüğünüzden çok daha uzun, ama çok da uzun değil. Başlangıç için yeteri kadar bilgi aldılar.

Bir gün sonra şirketin Basecamp sunucusundaki projeye davet edildim ve bolca okumam gerekti. Evet, The Logo Company size ne yaptıkları ve müşteri olarak sizden ne bekledikleri hakkında bolca bilgi veriyor. Bunu yaparak sizin beklentilerinizi belirlemenizi ve etkili bir iletişim için zemin hazırlamayı sağlıyorlar.

Benim deneyimimde bunun işe yaradığını söyleyebilirim. Her şeyi okuduğunuzu onaylamak için bazı butonlara tıklamanız gerektiğini unutmayın.

Bu işleri hallettikten üç gün sonra benim başlangıç tasarımlarım hazırdı. Şöyle görünüyorlardı:

Tasarımlarına numara vermek yerine onları isimlendirmek gibi ilgiç bir uygulamaları var. Bunun, görüşmeler sırasında karışıklık olmasını önlediklerini söylüyorlar. Ben hiç benzer olmasalar bile sözcükleri karıştırabiliyorum, ancak görünüşe göre The Logo Company için bu sistem iyi işliyor.

Gördüğünüz gibi çoğu tasarım oldukça minimalist, ancak benim amaçlarıma uygunlar. Beni kendine çeken tek tasarım “Design Concepts Madison” olduğu için onun varyasyonlarını görmek istedim. Bunları gönderdiler:

İlkinde hiçbir değişiklik yok, muhtemelen o referans olması için öyle bırakıldı. Tabii, hepsini gördükten sonra “Evet, orijinali daha iyiydi.” demeniz için de olabilir. Bu durumda daha iyi değildi. Üçüncüsü fena olmamakla birlikte biraz dengesiz gibi. Ayrıca metnin düzeni taleplerime uygun değil.

İkinci seçeneğe yapılan değişiklikler ise belli belirsiz. Tasarımcı “halkaya” birkaç çizgi eklemiş ve logo simgesini parlatarak öne çıkarmış. Küçük boyutlarda iyi görünür, istediğimiz düzene sahip ve bana biraz Star Trek’i anımsattığı için bence mükemmel (artık nasıl bir “nerd” olduğumu biliyorsunuz).

Büyütünce böyle oluyor:

Proje Yönetimi

The Logo Company, çoğu diğer ajans gibi projelerini yürütmek için üçüncü taraf hizmetler ile çalışıyor. Hizmet genellikle sezgisel ve kolay öğrenildiği için bunun kötü bir şey olduğu söylenemez.

Basecamp Kullanıyorlar

Bunu şu ana kadar birkaç kez söyledim. Yine de Basecamp’i ayrı bir bölümde ele alacağım, çünkü müşteri deneyiminin büyük bir bölümünü oluşturuyor. (Yukarıdaki ekran görüntüsünden nasıl olduğunu görebilirsiniz.) Basecamp kolay kullanılan ve sezgisel bir seçenek olduğu için burada sorun yok.

Basecamp’te çoğu kişinin tanıdığı araçlar olan işler, mesajlar ve takcim bulunuyor. Daha önce tasarım ajansları ile çalışmadıysanız bile bunları kullanmışsınızdır.

Logo Sipariş Etmek Oldukça Kolay

Yukarıdaki “Özellikler” bölümünde bahsettiğim sipariş formu vardı ya… İşte o, The Logo Company’nin tasarım konusundaki en iyi işlerinden biri. Bolca bilgi girmeniz gerektiği doğru, ancak genel olarak son derece basit ve etkili. Ne türden bir tasarım işi istediğiniz belirtirken tahmin yürütmenizi olabildiğince azaltmak için çoktan seçmeli sorular kullanılmış.

Deneyimli tasarımcılarla görüşürken bile istediğiniz şeyi tam olarak iletmek zor olabilir, bu yüzden bunu düşünmüş olmalarını takdir ediyorum.

Her Şeyi Açıkça Anlatmak Zorlu Bir İş

Sitede, sipariş formlarında ve proje yönetiminde, kısacası her yerde görüyorsunuz. The Logo Company sürecin her aşamasını size açıklayarak, neleri bilip neleri bilmediğiniz konusunda herhangi bir varsayımda bulunmuyor. Bu sayede iletişim hatalarının önüne geçiliyor ve logonuzu daha hızlı alabiliyorsunuz.

Destek Oldukça Hızlı ve Yardımcı

Müşteri hizmetleri ile görüşmek sizi insanlarla konuşmaktan soğutabilir, özellikle de büyük şirketler söz konusuysa. Neyse ki The Logo Company, insan neslinin devamlılığını neden desteklediğimi bana hatırlattı.

The Logo Company ile her türlü destek talebinizle ulaşmak oldukça kolay: E-posta atabilir, Basecamp içinden direkt olarak sorabilir ve canlı sohbet kullanabilirsiniz. “Ana Sayfa” ve “İletişim” sayfalarındaki SSS bölümleri ise oldukça kullanışlı.

Basecamp

Projeye başladıysanız en pratik çözüm bu olacaktır. Mesajlar bölümüne gidin ve sorunuzu mevcut mesajlardan birine yorum olarak bırakın. Müşteri hizmetleri görmeyeceği için yeni mesaj başlatmayın. Mevcut mesajların altındaki metin giriş alanını kullanın.

Ben, son logo dosyamı SVG formatında alıp alamayacağımı sordum. Ertesi gün yanıtladılar.

İletişim Formu/E-posta

Tasarımcılarına nasıl ödeme yaptıklarını öğrenmek istedim. Yarışma modellerindeki gibi sadece bir “kazanan” olup olmadığını merak ettim. Yoksa herkese ödeme yapılıyor muydu? Bir tasarımcı olarak bu soru benim için çok önemli. Bu yüzden The Logo Company’nin e-posta ile destek hizmetini bu soruyla test ettim.

Müşteri hizmetleri birkaç saat içinde yanıt verdi. İlk mesajı sitenin iletişim formu üzerinden gönderdiğim ve zamanı not almadığım daha kesin bir süre veremeyeceğim.

Canlı Sohbet/Facebook Messenger

Evet, Facebook Messenger. Canlı sohbeti sadece Facebook kullanıcıları ile kısıtlıyor olması biraz üzücü. Çünkü birçok kişinin kişisel verilerini benim gibi paylaşmak istemediğini biliyorum. Ayrıca gençler bugünlerde daha çok Tik Tok kullanmıyorlar mı?

Sanırım Facebook kullanmalarının nedeni, Messenger hesaplarına bağlı olan bot. Bu bot, sorunuzu doğru departmana yönlendirmeyi sağlayan basit bir sistem.

E-postayı kaybedecek olursam faturamı çevrimiçi olarak görüp göremeyeceğimi sordum. Bana hem messenger hem e-posta yoluyla kopyaları gönderdi. Bunu da üç dakikada yaptı.

Fiyatlandırma planlarının adları “Sadece Logo”, “Logo + Ofis Ürünleri” ve “Logo + Ofis Ürünleri + 500 Kartvizit” şeklinde, ürünleri oldukça açık bir şekilde sunuyor. Baskı için ödenen ek ücret sizin için mantıklı olabilir ya da olmayabilir.

Bence sunulan iş kalitesi, sınırsız revizyon ve projenin genel olarak sorusuz ilerlemesine bakarak, ödediğim ücret aldığım hizmete değdi. Logonuz için ayırabileceğiniz birkaç yüz dolarınız varsa, The Logo Company iyi bir seçenek olacaktır.

Alacağınız hizmete değecek ücretleri Visa, Mastercard, Discover, American Express veya PayPal ile ödeyebilirsiniz.

”Son” logonuzu aldıktan sonra daha fazla revizyon isterseniz daha fazla ücret isteyeceklerini düşünüyorum. Ancak sınırsız revizyon politikası böyle çalışır. Son tasarımı kabul etmeden önce tüm taleplerinizi iletmeniz gerekir. Tam olarak istediğiniz logoyu aldığınızdan emin olun, çünkü siz son tasarımı kabul edene kadar hiçbir ek ödeme yapmanız gerekmiyor.

Maliyetlerden bahsetmişken şunu da belirteyim: Logonuzdan memnun kalmadıysanız ve son tasarımı kabul etmediyseniz, satın alımdan sonraki 90 gün içinde koşulsuz şartsız ücret iadesi alabiliyorsunuz. Son tasarımı kabul edene kadar 90 gün geçerse de iade alabiliyorsunuz.

Kullanım Hakları

Tüm haklar ve logo sonsuza kadar size ait oluyor. Temel planda bile ödediğiniz ücrete bakıldığında bu oldukça mantıklı. Eğer böyle olmasaydı bir tuhaflık var derdim.